Tarkan İyi Ama Çevresi Kötü

Radikal, Ağustos 2012

Tarkan’ın Açıkhava konser serisinin ilk gecesinde Harbiye Açıkhava’nın merdivenlerinde yerimizi alıyoruz. Tarkan’ın sahneye çıkmasını beklerken, açılış şarkısı için bahisleri açıyoruz. Eş dost tahminlerini gerekçeleriyle anlatıyor ama kafalara bağladığımız Tarkan bantlarının da etkisiyle birbirimizi pek ciddiye alamıyoruz o sırada.

Fazla naz yapmıyor Tarkan, sahnenin kapalı perdesinde silueti beliriyor önce. Sonra netleşiyor perdeye yansıyan yüzü. Bir şeyler söylüyor ama çığlıklardan duymak mümkün değil. Son hiti Aşk Gitti Bizden’le açılıyor perde. Beyazlar içinde -çok da şık olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir kostümle- sahnede zıplamaya başlıyor Tarkan. Zaten o andan itibaren bir daha da durmayacak, iki saat boyunca sahnede basılmadık yer, yapılmadık dans figürü bırakmayacak ama bu bize hiç mi hiç yetmeyecek. Neyse, sonunu söylemeyeyim, heyecanı kaçmasın...

Daha ilk şarkıdan, playback’in hayal kırıklığı ve arkaplanda dönen windows media player görsellerini andıran ekran görüntüsü bizi biraz huzursuz ediyor. Çaktırmadan etrafımıza bakıyoruz, sakilliği bizden başka fark eden var mı, yoksa biz mi beklentimizi yüksek tuttuk diye. Pullu payetli bluzlarıyla ortayaş hanımlar, çiftler, genç kadın grupları, sevgililerine refakat eden takım elbiseli erkekler... Bütün açıkhava ayakta, herkes halinden memnun görünüyor.

Sıra, bir dönem milli takım tribünlerini coşturan Hüp’e geldiğinde hayal kırıklığımız katlanarak büyüyor. Ne enstrümanların sesini duyabiliyoruz net olarak ne de Tarkan’ın alametifarikası nağmelerini, ses tiretmelerini... Arkada Can Şengün, Alp Ersönmez, Volkan Öktem gibi usta isimler enstrümanlarının başında ama notaları duymak için epey bir mesai harcamak gerekiyor.

Konserin ilk yarısı, Türkiye’nin en büyük pop yıldızının, İstanbul’un en güzel konser mekanlarından birinde dev bir “yazlık diskosu” atmosferi yaratmayı nasıl başardığını merak etmekle ve buna üzülmekle geçiyor. Türkiye’de de çok iyi sahne organizasyonu yapabilecek ekiplerin var olduğunu biz biliyoruz, eminiz Tarkan bizden daha iyi biliyordur. E o zaman nedir bu hal? Çıkamıyoruz işin içinden. Tarkan adına öyle kahroluyoruz ki, “Moralini bozma iyi oyna” diye tezahürata başlamanın eşiğindeyiz.

15 dakikalık bir molanın ardından konserin ikinci yarısı için, bu kez çok daha şık bir kostümle tekrar sahnede Tarkan. Sezen Aksu’dan ‘Hadi Bakalım’, Mazhar Alanson’dan ‘Yandım’, Orhan Gencebay’dan ‘Hatasız Kul Olmaz’ı peş peşe sıralıyor. Bu sırada arkaplanda kah Tarkan kliplerinden kareler kah YouTube için hazırlanan amatör kliplerden hallice görüntüler var. Sıra Tarkan ve Orhan Gencebay’ın Doğa Derneği’ne destek olmak amacıyla yaptığı ‘Uyan’a geldiğindeyse, ekranda şarkının -Mahsun Kırmızıgül mantığıyla çekilmiş- biraz Hasankeyf, biraz fabrika bacası, bir kuple de balina avı görüntüsünden oluşan klibi dönüyor. Tarkan, içinde Hasankeyf ve Allianoi’nin de geçtiği bir cümleyi yüklemle bağlamadan “Doğamızın yanında olalım. Bu yüzden benim sadık yarim karatopraktır” deyip Aşık Veysel’in ölümsüz eserini seslendiriyor.

Düşen tempoyu Acımayacak, Vay Anam Vay, İşim Olmaz, Sevdanın Son Vuruşu gibi son albümünün hit parçalarıyla yükselten Tarkan kapanışı da yine son albümden Öp’le yapıyor. Konserin bu son çeyreği aynı zamanda en eğlenceli kısmı.

Öp’ün ardıdnan sahnenin perdesi kapanırken Tarkan bizleri ne kadar sevdiğini söyleyip bir öpücük gönderiyor Açıkhava’ya. Bu sırada Açıkhava alkış, kıyamet... Perde kapanıyor ama kimse kıpırdamıyor yerinden. Beş dakika sonra perdenin ardından Tarkan’ın sesi geliyor: Orda mısınız hâlâ? Ordayız tabii...

Bis’te, çalmadığı eski şarkılarından birini çalar diye bekliyoruz ama nafile. İkinci kez ‘Hatasız Kul Olmaz’ı çalmayı tercih ediyor. Bu tercihe anlam vermeye çalışırken açılış şarkısı Aşk Gitti Bizden’le bitiriyor konseri. “Bi’daha” tezahüratlarına işveli bir şekilde “Yarın gelin, yine dinleyin” diye cevap verip dönmemek üzere gidiyor.

Biz konser alanını üzgün ve süzgün bir şekilde terk ederken Tarkan’ın ekibini ivedilikle bir gözden geçirmesi gerektiğine, “kendisinin iyi ama çevresinin kötü olduğuna” karar veriyoruz. Ona kendi şarkısından bir kupleyle sesleniyoruz: Bize müsade hadi bay bay/ Bundan böyle bizi mazi say...