Alkol bütün kötülüklerin anasıdır
- Elif Ekinci
- 23 Ağu 2018
- 3 dakikada okunur
Radikal İki, Temmuz 2010

Türkiye’de sınırları zorlamaya çekinen ve çok da geniş bir alana yayılamayan alternatif müzik piyasasına “kafayı kırmış” bir grup eklendi. A. Hızır Yılmaz (gitar), Sebastian Fuego (bas gitar), De Pedro III (vokal, drum machine), DD Tomas (davul) ve Emre Soykır’dan (tombmaister) oluşan Rakı’nın, Kokoteks ltd. isimli albümü piyasaya çıktı. Tamam isimler tuhaf ve hadi doğruyu söyleyelim gerçek değil. Ama Rakıcılar, ısrarla gerçek isimlerini gizlemek istiyorlar. Saygı duymak zorundayız.
Öte yandan aslında Rakı’nın yaptığı müziği tek bir başlıkta kategorize etmek zor. Punk’tan rock’a, elektronik’ten psychedelic’e uzanan şarkılar içeren albüm için total toplamda “deneysel” denebilir. Çeşitliliği geniş bir yelpazeye yayılan tınılara eşlik eden sözler için söylenebilecek şeyse yalnızca “bilinçaltının katıksız dışavurumu” olabilir. Hatta belki dışa “kusumu”... Zira, şu sözlere mantıklı bir açıklama yapabilecek olan varsa beri gelsin: “Volverin! Taraftara yol verin! Kuin kuin kuin. Volv. Senin gelin benim evde ne yapıyor?” ya da şuna: “Önümde diz çökün, gelin elimi öpün, ben bir valiyim. Benim başka kimim var? Ah senden başka kimim var? Az ittir lan ordan hayvan!” Volverin’in sözleri ağıza çok fena takılsa da sözlere bir anlam vermek pek mümkün değil. İşin daha da kötüsü, şarkı sözlerine, net bir açıklama getirebileceklerini düşünerek gidilen röportajdan da eli boş dönmek oldu. Sözleri kafa kafaya verip yazanlar olarak, kendilerinin de bu soruya verebildikleri bir cevap yok. Tam olarak betimleyemedikleri bir “o an”ları var. “Sözleri nereden nasıl etkilenip yazdık bilmiyoruz, bir an var, o an ne çıkıyorsa o” diyorlar.
Rakı’nın üyeleri çok uzun yıllardır arkadaş. Lise ve üniversite yılları birlikte geçmiş. Hatta müzik çalışmaları da Ortaköy’de üniversite yıllarını beraber geçirdikleri öğrenci evinde başlamış. O günlerde temelleri atılan ilk albümlerini oldukça gecikmeli bir şekilde çıkaran Rakı, kendi içinde pek az şey üzerinde mutabık olabilen bir grup. Buna rağmen bu kadar uzun bir süreyi birlikte geçirmeyi nasıl başardıkları ise muhabbetin ilerleyen dakikalarında, sık sık ağızlarından dökülen şu sözlerle ortaya çıkıyor; “Biz liseden beri birlikte rakı içiyoruz!” Buna bağlı olarak, isimleri konusundaki açıklamaları da şöyle: “İsmimiz üzerinde toplamda iki saniye bile düşünmemişizdir herhalde, rakı işte...”
Sahte değil, gerçek Rakı Etiketlerini açık etmemek üzerinden bir duruş sergileyen, gerçek isimlerini, mezun oldukları lisenin ya da üniversitenin ismini vermek istemeyen Rakı, “İnsanlar bizi değil sadece müziğimizi duysunlar istiyoruz. Bu çocuklar şu liseden ya da bu üniversiteden miymiş demesinler. Bunun için nereden geldiğimizi, kim olduğumuzu belirtmek istemiyoruz çünkü o zaman insanlar müziğimizden önce bizim nereden geldiğimize bakıyorlar” diyor. Müziğinizi nasıl duyuracaksınız ya da sizin diğer yeni gruplardan farkınız ne olacak gibi, yeni çıkan gruplara sorulması adetten olan bazı sorulara gruptan gelen cevap da duruşlarını tamamlayacak nitelikte: “Biz diğer yeni grupların arasından sıyrılmayacağız, dinleyici müziğimizi oradan sıyırırsa sıyırır zaten. Dinleyen bakar, beğenirse sever, dinler.” “Biz grupça bir yırtma ya da başka beklentiler içinde değiliz, sadece müziği seviyoruz o kadar” diyen, müzik sevgisiyle yola çıkan grubun gelecek planları da, daha çok çalıp müziklerini daha büyük kitlelere ulaştırabilmek ve ilk albümü yaparken çektikleri sıkıntıları bir sonrakinde çekmemek üzerine. “Tek isteğimiz birilerinin ikinci albümü yaparken bize ilkinden daha çok destek vermesi. İkinci albümü de aynı sefillikle basmak istemiyoruz artık” diyorlar. Yazının buraya kadarki kısmında biraz fazla “oluruna bırakalım”cı bir grafik çizen ama müziğe gösterdikleri önem de ortada olan grup ilk albümlerinin teknik kısmınaysa özel ilgi göstermiş. Şarkıların mikslerini daha önce Jamie Lidell, Thom Yorke gibi isimlerle de çalışan Cristian Vogel’e, mastering’ini de Howie Weinberg’e yaptıran grup elemanları, bu süreçleri oluruna bırakmayıp aktif rol oynamış. Bunun yanı sıra pek aktif olmadıkları bir yer varsa o da sosyal mecra. Rakı hakkında, internette fazla bir şey bulmak mümkün değil. Tüm orijinalliklerine rağmen, Google arayanı ısrarla “Sahte Rakı” isimli başka bir grupla karşı karşıya bırakıyor. Ama bu noktada kabahat Google’ın değil, çünkü Rakı sosyal mecrayı neredeyse hiç kullanmıyor. “Bizim sosyallikten anladığımız Football Manager” diyorlar ama tüm bu hallerine rağmen kendileri de müzikleri de sevilesi. Dinlemeyi, bir daha dinlemeyi ve şarkı sözlerine tebessüm etmeyi kesinlikle hak ediyorlar..
Comments