TRT Radyo 3 Solmasın!
- Elif Ekinci
- 22 Ağu 2018
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Haz 2019
Radikal, Aralık 2011

30 yıldan uzun süredir, klasik müzik ve caz müziği ağırlıklı yayın yapan radyo kanalı TRT Radyo 3’le ilgili yeni gelişmeler var. Ama önce süreci biraz hatırlayalım: Radyonun vericilerinin azaltılması ve bazı illerde tamamen dinlenemez hale gelmesiyle ilgili şubat ayında da bir dizi haber yapmıştık. Bu haberler üzerine TRT Genel Müdürlüğü bir açıklama yapmış ve “Radyo 3’ün kapatılması, yayınlarının kısıtlanması bir yana, bu kanalımızı güçlendirmek, daha geniş kitlelere yaymak için çalışmalar yapmaktayız. TRT radyo yayınlarının dinleyicilere kaliteli ve sağlıklı biçimde ulaşabilmesi, bütün kanalların en yüksek dinlenirliğe erişebilmesi için zaman zaman verici yenileme, tesis etme, değiştirme çalışmaları yapmaktadır. Söz konusu frekans aktarımları da kurumun bu tasarrufuyla ilgilidir. Son günlerde kısıtlı sayıda bazı illerimizde frekans aktarılması yapılmıştır. Bazı basın organlarında sözü geçen ‘Radyo 3’ün yayın içeriğinin değiştirilmesi’ ya da ‘Radyo 3’ün susturulması’ konuları tamamen gerçek dışıdır” demişti.
Hizmet devam etmeli
Kasım ayında CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Radyo 3 vericilerinin yurt genelinde azaltılma yoluna gidildiğine ve bu vericilerin başka radyo kanallarına aktarıldığına ilişkin bir soru önergesi verdi. Bülent Arınç önergeyi, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’den gelen açıklamaya dayanarak, “Nüfusumuzun yüzde 96,2’si caz, yüzde 92,3’ü klasik, yüzde 82,2’si ise yabancı rock müzik dinlememektedir. Dinleyici eğilimleri ve kurumsal ihtiyaçlar doğrultusunda son üç yılda yaklaşık 80 adet Radyo 3 vericisi yeni açılan TRT Türkü, TRT Nağme, TRT Radyo Haber ve Kürtçe yayın yapan TRT Radyo 6 kanallarına dönüştürülmüştür” şeklinde yanıtlamıştı.
Bu önergeye verilen yanıtın şubat ayında yapılan açıklamayla pek örtüşmediği ortada. Üstelik bazı illerde TRT Radyo 3’ün frekanslarının TRT Radyo Haber gibi bir haber kanalına tahsis edilmesi olayın “halkın müzik tercihiyle” açıklanamayacğını da gösteriyor. Bu noktada görüşlerine başvurduğumuz Andante Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve aynı zamanda Radyo 3 programcılarından Serhan Bali doğru bir noktaya değiniyor. TRT’nin, “dinlenmeyen müziklerin radyosu” olduğu gerekçesiyle Radyo 3’e yatırım yapmadığını ancak açıklamada verilen yüzdelere baktığımızda radyoyu dinlemeyen kesimin yaklaşık 5 milyon insana denk geldiğini ve bunun hiç de az bir rakam olmadığını ifade ediyor ve ekliyor; “Bu bir kamusal sorumluluktur, bu hizmet devam etmelidir.”
Son durum ne?
2008’de 104 vericiyle Türkiye nüfusunun yüzde 90’ına ulaşan TRT Radyo 3’ün bugün yalnızca 23 vericisi var. Son olarak Muğla ve Trabzon’da vericiler başka radyo kanallarına kaydırıldı. Radyo 3 yalnızca Ankara ve Adana’nın her yerinden dinlenebiliyor. İstanbul, İzmir, Bursa. Çanakkale, Bilecik, Eskişehir, Manisa, İzmir, Uşak, Aydın, Denizli, Burdur, Antalya, Konya, İçel, Osmaniye, Karabük, Samsun, Nevşehir, Yalova ve Zonguldak ise kısmen dinlenebildiği iller.
2012 programı açıklandı
Biz Radyo 3’ün verici sayısıyla haşır neşirken, TRT İstanbul Radyosu’nda başka gelişmeler de oluyor. 2012 programını açıklayan TRT İstanbul Radyosu dış yapımları, tasarruf gerekçesiyle yüzde 50 azaltma kararı aldı. Bu gerekçeyle Radyo 3 programcılarından neredeyse 30 yıldır program yapan Hülya Tunçağ, Ali Sönmez, Murat Beşer, Levent Öget ve Serhan Bali gibi bazı isimler “uzaklaştırılıyor”. Bu isimlerin programları iç yapımlara devrediliyor ve çoğu da “tekrar program”larla ikame edilecek. Serhan Bali’ye göre Radyo 3, dinleyiciler sahip çıkmazsa, sistemli bir şekilde kapatılmaya doğru gidiyor.
Radyo 3 için online imza kampanyası
TRT Radyo 3 dinleyicileri, “TRT Radyo 3’ü Geri İstiyoruz” sloganı ile bir imza kampanyası başlattı. İmzalar şimdiden 5500’e yaklaşmış durumda. İmza vermek için: http://bit.ly/sfqVaL
Dinleyenlerden radyolu eylem Radyo 3 dinleyenleri 24 Aralık’ta radyolarını alıp, Harbiye’deki İstanbul Radyosu önünde Radyo 3 dinleyecekler. 11.00-11.30 saatleri arasında gerçekleşecek etkinlik için facebook’ta bir de sayfa açıldı. Sayfanın adı; Radyonu Al Radyoevine Gel - TRT Yöneticilerine Radyoyu Sevdirme Etkinliği!
--
'İyi müzik kanalımız kapanmasın'
Radikal, Şubat 2011
1975’te, BBC Radyo 3 model alınarak kurulan TRT Radyo 3’ün vericileri bugünlerde TRT tarafından Radyo Haber'e kaydırılıyor. Kırşehir, Kastamonu, Karaman, Adıyaman, Konya, Niğde, Kahramanmaraş, Ağrı, Çankırı, Kars, Tunceli, Diyarbakır, Gaziantep, Bingöl, Mardin ve Van’da artık dinlenemeyen Radyo 3’ün frekanslarının Radyo Haber’e tahsis edilmesi dinleyicilerini ve çalışanlarını da üzüyor. Yüzde 70 oranında klasik müzik yayımlayan, caz, pop gibi türlere yer veren Radyo 3, bu içeriğiyle pek çok dinleyici için vazgeçilymez bir kanal. Serhan Bali’nin dünkü Radikal’de yayınlanan yazısında gündeme getirdiği Radyo 3’ün frekans değişikliklerini TRT yetkililerine, TRT Radyo 3 programcılarına ve Radyo 3 severlere sorduk.
İzzet Öz:
Radyo 3 ilk kurulduğunda ben Hafif Batı müziği sorumlusuydum. FM’in başlangıcında ilk görevlendirilen insanlardan biriyim. Özel radyo ve televizyonlar ne kadar gelişse de şu anda hâlâ Türkiye’deki en kaliteli yayınları yapan kanal Radyo 3’tür. Radyo yayınının bu şekilde eksiltilmesi ve bazı şehirlerdeki frekansların kaymaya başlaması beni çok üzüyor çünkü ben bu işe başlarken; Adana, Gaziantep, Trabzon, Kars, Van, Diyabakır, Erzurum, İzmir bütün bu şehirlerin arşivlerini yapan adamım. Benim hayatımı bu şehirlerin birinden gelen bir çobanın isteği değiştirmiştir. Kaval çalan bir çoban benden Jethro Tull’ın bir şarkısını istemişti ve ben müzik olayına bu şekilde girmiştim. Müziğin evrenselliğini bu şekilde görmüştüm. O yüzden bu olay beni kahrediyor. Bu kadar kaliteli yayın yapan bir istasyonun çok daha sağlıklı dinlenebilir olması gerekirken bir de üstünden kanallar alınıyor, bu çok üzücü.
Hülya Tunçağ (Programcı):
Radyo 3 çok özel bir kanaldır, çok değerli yapımcılar yetişmiştir oradan. Ben de hem en eski hem de hâlâ program yapan yapımcılardan biri olarak tabii ki endişe duyuyorum bu konuda. TRT’nin Anadolu’daki frekanslarının Radyo Haber’e verilmesi çok üzücü. Nasıl ki Radyo 1, Radyo Türkü gibi kanallar Türk halk müziğinin, Türk klasik müziğinin en iyi örneklerini vererek halkı bilgilendirerek eğlendiriyorsa, Radyo 3 de, çoksesli müzikler konusunda uzmandır. Radyo 3 gibi klasik, caz ve rock müziğinin en iyi, en kaliteli şekilde sunulduğu bir yayın hiçbir yerde yok; buna Avrupa da dahil. Ayrıca müzik bir bütündür; TRT yayınları da öyle. Hepsi birer kültürel görevdir. Başımızı kuma gömemeyiz; dünya müziğine açık olmamız gerek. Ayrıca TRT olarak, EBU’ya (Avrupa Yayın Birliği) bağlıyız ve TRT her zaman böyle bir radyoya sahip olduğu için ayrıcalıklı oldu bu arenada. Şimdi bu duruma gelmesi çok üzücü.
Elif Petek Arıkkan (Eski Tüfekler programı):
20 yıldır Radyo 3’te program yapıyorum. Ama 30 yıldan fazla oldu sıkı bir Radyo 3 dinleyicisiyim. Bugün dinleyicilerimle paylaştığım, kendime göre sahip olduğum birikim, bilgi ve müzik zevkimin kaynağı, Radyo 3 ve Radyo 3’ün birbirinden değerli yapımcılarıdır. O yüzden müzik zevkimizi ve bilgimizi geliştiren, kulağımıza ulaşan sesleri kalitesinden ödün vermeden renklendiren Radyo 3’ü radyomdan dinlemek istiyorum. Radyo yayınları radyodan dinlenmeli.
Bora Çetin (Rock Efsaneleri programı):
Anadolu’da bazı frekansların kaydırılması çok üzücü fakat geçtiğimiz yıl, 20 Mayıs’ta Çamlıca vericisinde çıkan yangından sonra ben İstanbul’da bile kendi programımı dinleyemiyorum. Ben 54 yaşımdayım ve Radyo 3 dinleyerek büyüyen bir kuşaktanım. Bütün müzik kültürümü Radyo 3’e borçluyum. Doğru Türkçe konuşabilmeyi, iyi müzik dinlemeyi, dünyadaki müzik türlerini, müzik bilgimi görgümü ben Radyo 3’ten öğrendim. Dolayısıyla o benim için çok değerli. Ben bir yapımcı olarak değil bir dinleyici olarak büyük bir üzüntü içindeyim. Radyo 3’ün bundan sonraki kuşaklara kalabilmesi için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
Naim Dilmener:
Bu toprakların sesleri, ezgileri, İstanbul, Ankara, İzmir, Çukurova vb. bölgesel, ardından da TRT1 ve 2 kanallarından yayımlanmaktayken, TRT3 Batılı ses ve ezgilerin yayımlanacağı bir kanal olarak düşünülmüş ve kurulmuştu. Yıllar içinde bu işlevini de layıkıyla yerine getirdi. Şimdi kapanıyor/kapatılıyor. Batılı ses ya da ezgilere ihtiyacımız kalmadı diye düşünüyor olmalılar ama yanılıyorlar!
İlker Yücel (Radyo 3 dinleyicisi):
TRT Radyo 3’ün yaklaşık 25 yıllık tutkulu bir dinleyicisiyim. Radyo frekansım her zaman Radyo 3’e ayarlıdır. TRT Radyo 3 diğer kanallardan farklıdır. Programlar titizlikle hazırlanır. Klasikten caza, poptan rock’a, fadodan tangoya müzik türlerinde hazırlanan programlarda eserler usta yorumcular tarafından seslendirilir. Açıklamalı bilgileriyle programlar birer müzik dersi niteliğindedir. Günümüzde ne yazık ki insanlar -özellikle gençler- bırakın klasik batı müziğini ve caz müziğini, Türk müziğini ya da Türk halk müziğini dahi dinlemiyor. Genel olarak radyo dinleyicisi azalmış vaziyette. Bu azalmadan, diğer radyolar gibi TRT Radyo 3 de maalesef payını alıyor. Benim gibi sürekli dinleyicilerinin dışında, özellikle çoksesli müzikle ilgilenen gençlere TRT Radyo 3’ü tanıtmak, bir müziksever olarak en önemli görevimiz olmalı.
Radyo 3’te ne tür programlar var?
* Plaklar Arasında
*Dünyayı İzliyorum
*Konser Salonlarından
*Rock Ateşi
*Caz Panoraması
*Blues’un Tonları
*Cazda Modern Kavramlar
*Dünya Listelerinden
*Günümüzde Caz
*Çellonun Piyano ile Dansı
*Gitar Çeşitlemeleri
*Her Besteci Bir Roman
*Unutulmayan Melodiler
*80-60-80
Ayrıntılı bilgi için: www.trt.net.tr/Radyo
TRT: Radyo 3, daha da büyüyecek Birol Uzunay (TRT Basın Danışmanı): Bu haberde Radyo 3 sanki kapatılıyor gibi bir imaj var. Bu yanlış öncelikle. TRT Radyo 3’ü biz destekliyoruz hatta önümüzdeki dönem Radyo 3 ayarında bir radyo daha kurmayı planlıyoruz. Çalışmalarına başladık ve 2011 bitmeden bitirmeyi planlıyoruz. Aynı tür müzik yapan bir kanal daha kuracağız ve Radyo 3 de kalacak. Klasik müzik, caz müzik gibi, müzikal değeri olan kanalları biz artırmaya çalışıyoruz. Bu uygulama Vericiler Dairesi Başkanlığı’nın bir uygulaması, radyonun yaptığı bir şey değil. Teknik bir zorunluluktur bu. Buradan Radyo 3 kapatılıyor gibi bir niyet okumamak lazım. Öyle bir şey yok. Radyo 3’ün frekansının değiştirildiği illere bakılırsa biraz da hedef kitleye yönelik bir uygulama olduğu da görülecektir. İstanbul, Ankara, İzmir ve Ege bölgesi gibi Radyo 3’ün yoğun dinlendiği illerde hiçbir değişiklik yok. Lütfen art niyet aranmasın, olayda yalnızca hedef kitleye yönelik bir düzenleme söz konusu.
Comments